Son Dakika:
Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencisi Muhammet Yalçın, 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hainlere direnmek için 4 arkadaşıyla birlikte Külliye'nin önüne gitti. Darbecilerin, Külliye'yi ateş altına aldığı sırada kendisini arayan babasına, "Vatanı bu hainlere bırakmayacağız" diyen Muhammet saniyeler sonra daha 22 yaşındayken şehit düştü. Şehidin babası Selahattin Yalçın kalkışmanın 6'ncı yıldönümü yaklaşırken duygularını SABAH'a anlattı. Yalçın, FETÖ güzellemesi yapanları Meclis çatısı altında VIP ağırlayan, onları kucaklayan altılı masaya da tepki gösterdi: 'MUHAMMET' DİYE BAĞIRDIM, SES GELMEDİ. OĞLUMU MORGDA BULDUM: Oğlum telefonda benimle konuşurken Külliye'ye ikinci bomba düştü. 'Muhammet' diye bağırdım. Ses gelmedi. Kaçtı diye düşünürken oğlumu morgda buldum. TÜRKİYE KURTULUŞ SAVAŞI VEREREK UÇURUMUN EŞİĞİNDEN DÖNDÜ: Muhammet "Baba ben şehit olacağım. Elime fırsat geçerse bu ülkenin gidişatını değiştireceğim" dedi. 15 Temmuz bir kurtuluş savaşıdır. Türkiye bir uçuruma girdi ve uçurumun eşiğinden döndü. O gün herkes meydanlara çıktı. 'Niye çıktılar, çıkmasalardı ölmezlerdi' diyorlar. Çıkmasaydı seni başkası yönetirdi. Ülkemiz paramparça olurdu, Suriye gibi olurduk. Biz bunu insanlara anlatamıyoruz. KARŞIMIZDA YAŞANANLARA 'TİYATRO' DİYEN BİR ZEKÂ YOKSUNU VAR: 6'lı masa ülkeyi nasıl satarız diye toplanıp toplanıp karar alıyor. Allah muhafaza başa gelseler 15 Temmuz'u, şehitleri yok sayacaklar, hain FETÖ'cüleri kahraman ilan edecekler. Onlar o masada kalacak. 15 Temmuz'a tiyatro diyen bir zekâ yoksunu var karşımızda. İnşallah 2023 seçimlerinde bunlara gereken dersi sağduyulu, vatanını, milletini seven insanlar sandıkta verecektir. KEŞKE ÇIKMASAYDI DEDİĞİM BİR AN BİLE OLMADI: Oğlumla gurur duyuyorum. Önce vatan. Irak'ı, Suriye'yi, Libya'yı görüyoruz. Ülkenin kıymetini bilmiyorlar. Alnımız açık, dimdik ayakta duruyoruz. "Keşke hiç çıkmasaydı" dediğim bir an bile olmadı. Milliyetçi bir çocuktu. O çocuğu evde tutamazsın. Benim oğlum şehit oldu. Yine olsun yine gönderirim. Benim oğlum her gün yaşıyor. Ayette, 'Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın. Hayır, onlar diridir' diyor. KAHVE İÇEREK İZLEDİ VIP KONUK ETTİ 15 Temmuz darbe girişimini kahve içerek izleyen Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta da FETÖ güzellemesi yapan Melek Çetinkaya ile 15 Temmuz'un askeri öğrencilerinden Taha Furkan Çetinkaya'ya kucak açtı.
Cumhurbaşkanlığı seçimine 1 yıldan daha kısa bir süre kaldı. Haziran 2023'te yapılacak seçimlerde Cumhur İttifakı'nın adayı mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olarak açıklandı. Millet İttifakı'nda ise adaylık muaamması sürüyor. Karadeniz turu sonrası yaşananlar ve son sel felaketinde tatiline devam etmesi ile tepki çeken Ekrem İmamoğlu'nun adaylık ihtimali zayıfladı. Aday olabileceği öne sürülen Mansur Yavaş'ın bu noktada bir adım atmadığı görülüyor. Meral Akşener, 'Ben Başbakan olacağım' diyerek aday olmayacağını birden fazla kez açıkladı. 6'lı masada adaylık için en hevesli isim ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olarak öne çıkıyor. Kılıçdaroğlu, adaylık sinyallerini bir adım daha öteye taşıdı. Kendisine, 'Aday olacak mısınız?' sorusunu yönelten CHP'li vekile, Kılıçdaroğlu'nun tereddüt etmeden, 'Adayım' dediği öğrenildi. Eski CHP'li vekil Barış Yarkadaş'ın aktardığına göre; Kılıçdaroğlu, 6'lı masanın da kendisini destekleyeceğine inandığını vurguladı. KILIÇDAROĞLU, CHP'Lİ VEKİLE, 'CUMHURBAŞKANI ADAYIYIM' DEDİ Eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, bugünkü köşesinde, Millet İttifakı'nın adayı ile ilgili çarpıcı bir kulis bilgisine yer verdi. CHP'li bir vekil ile konuştuğunu ifade eden Yarkadaş, Kılıçdaroğlu'nun bu vekile aday olacağını açıkladığını belirtti. Yarkadaş, "Geçmiş dönem milletvekili arkadaşımız, CHP lideri ile kısa bir süre önce yaptığı sohbette 'Sayın genel başkanım, Cumhurbaşkanlığına aday mısınız?' diye soruyor. Kılıçdaroğlu hiç duraksamadan 'Adayım' yanıtını veriyor." ifadelerini kullandı. "MASADAN ADIMIN ÇIKACAĞINA İNANIYORUM" Kılıçdaroğlu'nun, 'Peki, Altılı Masa'dan isminiz çıkar mı?' sorusuna ise, "Masadan benim ismimin çıkacağına inanıyorum. Bir sorun yaşanmaz…" yanıtını verdiği belirtiliyor. Yarkadaş, Kılıçdaroğlu'nun meydanlarda da adaylığı ile ilgili güçlü mesajlar vermeye başlayacağını iddia etti.
Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, köşe yazısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun saldırgan tutumunu eleştirdi. Sürekli kurumlara ve kuruluşlara saldıran Kılıçdaroğlu, son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çevirmenini hedef almıştı. Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından"Erdoğan ne zaman diplomatik görüşmelerde çevirmen olarak yanına o hanım kızımızı aldıysa, ya milyonlarca kaçak sığınmacı ülkemize girdi ya da bedeli milletimize çok yüksek olan sözleşmelere imza attırdılar." ifadelelerini kullanmıştı. Övür, Kılıçdaroğlu'nun bu tutumu için şu yorumda bulundu: Akıl alır gibi değil... Anlaşılan Kılıçdaroğlu, o kadar çaresiz ki, başörtülü bir genç kızı aşağılamaktan bile medet umuyor. Siyasi seviye buralara kadar inmişken, "Hani CHP değişmişti, hani gençlere güvenilecek, liyakat öne çıkarılacak, başörtülülere saygılı olunacaktı" demenin bir anlamı var mı? Bu sorunun cevabını da CHP Parti Meclisi'ne aldığı başörtülü hanım kızımız versin? İşte Matmut Övür'ün yazısı: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sanıyorum 6'lı masadan umudunu kesti ki ne diyeceğini, nereye saldıracağını şaşırdı. Kurumlara saldırması, toplumsal kesimlere hakaret etmesi, 15 Temmuz direnişini "kontrollü darbe" diyerek itibarsızlaştırması yetmedi, şimdi de tam 15 Temmuz'un yıldönümünde hem Türkiye'nin dış politikasına saldırıyor hem de başörtülü bir genç kadını rencide edecek bir çıkışa imza atıyor. Büyük ihtimalle bunu da dünyanın gıptayla izlediği Başkan Erdoğan'ın çok yönlü ve ilkeli diplomatik hamlesini itibarsızlaştırmak için yapıyor. Kurduğu siyasi mantığı eminim Aziz Nesin'in Zübük karakteri bile kurmaz Herhalde Başkan Erdoğan'ın FETÖ ve YPG'yi NATO kayıtlarına geçirmesini hazmedemedi ki, o eziklikle "küresel dostlarının" bile ciddiye almayacağı, hatta "Nereden böyle bir müttefik bulduk?" diye hayıflanacakları şu cümleleri kuruyor: "Sevgili halkım, daha NATO'daki imzanın mürekkebi kurumadan Finlandiya ve İsveç'ten gelen skandal açıklamalar, Erdoğan'ın yine hiçbir şey alamadan imza attığını gösterdi." Medyada, İsveç veya Finlandiya'yla ilgili öyle "skandal" denebilecek bir habere rastlamadım. Acaba, bizim bilmediğimiz o skandal haberi Kılıçdaroğlu, yine kılavuzu Ünal Çeviköz'ü, o iki ülkenin büyükelçilerine gönderip öyle mi aldı? Doğrusu bunun kokusu yakında çıkar ama İsveç'le ilgili iki haberden söz edebiliriz. Biri Kılıçdaroğlu'nu yalanlıyor. Haberin özeti şöyle: "PKK'lı İsveç Parlamentosu Milletvekili Amineh Kakabaveh, İsveç'in dört teröristi Türkiye'ye iade ettiğini ve İsveç hükümetine güveninin kalmadığını söyledi." İkinci haber ise bir FETÖ'cüyle ilgili... Kılıçdaroğlu skandal olarak bunu mu kastediyor bilmiyorum ama sevindiğine göre bu olabilir: "İsveç'te Yargıtay'ın, Türkiye'nin 'FETÖ üyesi' olmakla suçladığı bir kişinin iade talebini geri çevirdiği bildirildi." Bu haber aslında İsveç'in sorunu ve onlar için skandal. Halletmek de onların işi. Daha çok benzer şeylerle karşılaşacağız. Şu dış politika analizi de Türkiye'yi çok seven(!) Foreign Policy dergisinde yayınlanacak düzeyde. Bu Batı hep böyledir, çok sevdikleri adama darbe yapar! "Öyle 'dış güçler' demeyi falan bıraksınlar. Batı, Erdoğan rejimine düşman değildir." Gelelim Kılıçdaroğlu'nun ucuz siyasetine... O tweet'lerin devamında Başkan Erdoğan'ın tercümanı olan başörtülü genç kızla ilgili, insani açıdan rencide edici, siyasi açıdan da ucube bir yaklaşıma imza atıyor: "Erdoğan ne zaman diplomatik görüşmelerde çevirmen olarak yanına o hanım kızımızı aldıysa, ya milyonlarca kaçak sığınmacı ülkemize girdi ya da bedeli milletimize çok yüksek olan sözleşmelere imza attırdılar." Akıl alır gibi değil... Anlaşılan Kılıçdaroğlu, o kadar çaresiz ki, başörtülü bir genç kızı aşağılamaktan bile medet umuyor. Siyasi seviye buralara kadar inmişken, "Hani CHP değişmişti, hani gençlere güvenilecek, liyakat öne çıkarılacak, başörtülülere saygılı olunacaktı" demenin bir anlamı var mı? Bu sorunun cevabını da CHP Parti Meclisi'ne aldığı başörtülü hanım kızımız versin?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri Toplu Açılış Töreni ve Ankara-Yerköy-Kayseri Hızlı Tren Hattı Temel Atma Töreni'nde açıklamalarda bulundu. KAYSERİ'YE 54 MİLYAR LİRALIK MÜJDE Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları: Kayseri'ye gelirken eli boş gelmek olmaz. Açılışını yapacağımız eserlerin güncel yatırım tutarı 30 milyar liraya yatırım. Temelini atacağımız projelerin 24 milyar lirayı buluyor. Bugün Kayseri'ye 54 milyar lira müjdeyle geldik. Kayseri'nin sanayisi, ticareti, Erciyes'i gibi değerlerini mutfağıyla da taçlandırarak kendisine yeni kazanç kapıları açacağından şüphe duymuyorum. Kayseri bugüne kadar bize hep açık ara destek vermiştir. Şehrin gelişimine yapacağı katkıları gördüğümüz için Erciyes Dağı'nın tapusunu şehrimizin yönetimine devretmiştir. Bu şehre yapılan her projenin bizzat takipçisi olduk. Neticelenmesini sağladım. Kayseri'ye söz verip de yerine getirmediğimiz hiçbir iş yoktur. Birileri bugün yapacağımız açılışlara ve temel atmalara inanmayıp yalanla, iftira ile işi sulandırmaya çalışacaktır. 2003 yılında Kayseri'ye yaptığımız ziyarette 130 fabrikanın birden temelini atmıştık. Bundan 19 yıl önce attığımız o temellere birileri yine bıyık altından gülmüş, bu kadar sayıda fabrikanın yapılmayacağını iddia etmişti. Fabrikaların tamamı hizmette. Şimdi de 1200 fabrikalık OSB'nin müjdesini sizlerle paylaşıyoruz. İnşallah rabbim ömür verirse bu fabrikaların tamamının harıl harıl çalıştığını hep birlikte göreceğiz. Üniversitelerin tamamlanan yatırımlarını hizmete açıyoruz. Gençlik merkezi, yurt yenilemesi, futbol sahası yenilemesi işlemleri tamamlandı. Büryan, Develi, Sarız, Yahyalı ilçe hastaneleriyle birlikte çok sayıda aile sağlığı merkezi hizmete girdi. Bugün karşımda bu muhteşem katılımı görünce gerçekten sizlerle ne kadar övünsem azdır, rabbime hamdediyorum. Bana sizler gibi millete hizmet etme şerefini lütfettiği için hamdolsun. Toplam yatırım tutarı 3 milyar 788 milyon lirayı geçen bu tutarı Kayserimize hayırlı olmasını diliyor ve Büyükşehir Belediye Başkanımızı tebrik ediyorum. Yerel yönetimlerden özellikle doğmuş bir siyasi olarak belediyelerimizi her anlamda destekliyoruz. Emeği geçen başkanlarımızı ve herkesi tebrik ediyorum. Bugün çeşitli organize sanayi bölgelerinde tamamlanan özel yatırımlarında resmi açılışlarını yapıyoruz. Bu tesislerin işlemesini sağlayan tüm çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Tüm yatırımların şehrimize Kayserimize hayırlı olmasını diliyorum. Bunlar bitirip hizmete kattıklarımız. Kayseri'nin konforlu demiryolu seyahatinden faydalanmasını istedik. "ONLAR ANCAK SÖKÜLEN MUSLUĞU YAPABİLİR" Yerköy Kayseri hattı 147 km uzunluğa sahiptir. Bunları ana muhalefetin başındaki Bay Kemal yavru muhalefet yapabiilr mi? Onlar ancak sökülen musluğu yapabilir. Gürültü kirliliğini azaltmasıyla bu hattın ekonomiye katkısı 10.5 milyar lirayı bulacaktır. Açılışını yaptığımız yatırımlar arasındaki alışveriş merkezimizle Cam Elyaf fabrikamıza yeniden hayırlı olsun dileklerimizi ileteceğiz. Bizim siyasetimizi eser ve hizmet siyasetidir. Bu konuda bizimle yarışacak kimseyi bulamazsınız. Biz oyunlara gelmeyecek büyük Türkiye inşasından vazgeçmeyeceğiz. 85 milyonun huzuruna alnı ak çıkabilmek için daha çok çalışacağız. Karşımızdaki onca kifayetsiz muhterise rağmen yapacağız. 40 yıla aşkın çalışmamızın en çok gurur duyduğumuz anlar bu vakitlerdir. Bizim ülkemiz için hayallerimiz var. Unutmayın, hayalleri olmayanların hedefleri de olmaz. 2023 hedeflerimizi ilan ettiğimizde birileri dudak bükmüştü. Ülkemizi, altyapımızı yenileyerek siyasi diplomatik gücünü dünyaya kabul ettirerek, hedeflerimize adım adım yürüdük. 6'LI MASAYA ADAY TEPKİSİ Biz bugüne kadar attığımız her adımda ülkemize güvendik. Bunların ülkelerine güvenleri yok ki. Boğaz'da Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü biz inşa ettik. İstanbulumuz'a Marmaray'ı yaptık mı? Avrasya Tüneli'ni denizin altından biz yaptık mı? İstanbul-İzmir 6.5 saatti, 3 saate düşürdük, Bay Kemal sen oranın milletvekilisin biz yaptık mı? 26 havaalanından aldık, 58 havalimanı var. Biz yaptık mı? 28 bin km karayoluna ulaştırdık. Durmak yok. Şimdi diğer adımları atmaya devam ediyoruz. Kendilerine güvenselerdi Cumhurbaşkanı adaylarını ilan ederlerdi. Hala açıklayamadılar. Sağıra yatıyorlar. Hala Cumhur İttifakı adayını açıklasın diyorlar. 'Seçim tarihi belli olsun' diyorlar. Cumhur İttifakı'nın adayı da seçim tarihi de belli. "SİYASETTE ARMUT PİŞ AĞZIMA DÜŞLE YOL YÜRÜNMEZ" Bu tavırlarıyla kendilerine güvenleri olmadığını söylüyorlar. Ülkeyi yönetme sorumluluğunun altına girecek yürekleri bulunmadığını söylüyorlar. Yönelecek hedefleri olmadığını söylüyorlar. Kaçak güreşerek yerimiz dar türküsünü söylüyorlar. Sosyal medyada nasıl efelendikleri büyükelçilerden aldıkları güvenle seslerini nasıl yükselttiklerine bakmayın. İşin aslı budur. İşin aslı bunların ülkeyi yönetmek için hazırlıkları olmadıklarıdır. Eğitimden sağlığa, savaşından salgınına bunca yükün altına girerler mi acaba. Girmezler. Dünde öyleydi bugünde böyle yarında böyle olacaklar. Kendi adımıza değil ülke adına üzülüyoruz. Demokrasi de iktidar kadar muhalefetin kalitesi de önemli. Siyasette armut piş ağzıma düşle yol yürünmez. Gönüller kazanacaksınız. Ben şimdi buradan ana kademeye sesleniyorum. Kadın kollarına gençlere sesleniyorum. 10 ay kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız. Yetki alırsanız da hiçbir bahanenin arkasına sığınmadan programları hayata geçireceğiz. Bunlar hayalimiz yok bize oy verin diyenlerse haddini bildireceğiz. Türk milleti bu tezgaha gelir mi. Küresel krizin ülkemize etkisinden aldıkları cesaretle daldıkları pembe rüyadan beraberce uyandırmaya hazır mıyız? "ÖYLE BİR SÖZLEŞELİM Kİ DÜŞMANLARIMIZIN KALPLERİ DARALSIN" Büyük ve güçlü Türkiye inşa ederek attığımız hiçbir adımın boşa gitmediğini cümle aleme göstereceğiz. Çünkü biz biriz, beraberiz, hep birlikte Türkiye'yiz. Tek bayrak diyerek şehitlerimizin tamamını yad ediyoruz. Varsa yanlışlar düzeltilir. Kırgınlıklar giderilir. Yeter ki inancımızın sembolü ezanlarımız susmasın. Bayrağımız inmesin. Bunların dışında bir araya gelemeyeceğimiz kimse olmadığına inanıyoruz. Eğer şartlara teslim olsaydık 2 yıl bile hizmet edemezdik. 2023 için de niyetimiz hayırdır. Akıbetimiz de hayır olacağından şüphe duymuyoruz. Öyle bir sözleşelim ki düşmanlarımızın kalpleri daralsın. Kayseri 2023'te tercihini büyük ve güçlü Türkiye'den yana yapmaya hazır mısın? Ülkemize diz çöktürmenin peşinde olanların heveslerini kursaklarında bırakmaya var mısın? Rabbim hepinizden razı olsun. Ülkemizin 81 şehrinin her biri demokrasi ve kalkınma mücadelemizin şahididir. Eğitimde şehrimize 5 bin 53 adet derslik kazandırdık. 3 yeni Üniversite kurduk. Gençlik merkezleri faaliyete geçirdik. 48 spor tesisi inşa ettik.
Memleket Partisi yönetim kurulunda yaşanan istifalar nedeniyle Parti Meclisi (PM) ve Genel Disiplin Kurulu (GDK) üyelerini belirlemek üzere, Birinci Olağanüstü Kurultay düzenlendi. Kurultayın açılışında partililere seslenen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisine yönelik operasyon yapılmak istendiği söyleyerek, "Çünkü bir yanda Cumhur İttifakı, bir yanda Milleti İttifakı. Biz 'üçüncü yoluz' deyince, 'Ya tıpış tıpış oy verilecek bir aday bulursak bu Muharrem İnce çıkıntılık yapar. İyisi mi bunun partisini çökertelim. Birilerine sözler verelim.' O sözleri verip bir operasyon çektiler. Ama Allah'a şükür örgütler dimdik ayakta" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin ekonomi, siyaset, demokrasi, terör, dış politika, tarım ve sanayide sorunlar yaşadığını ileri süren İnce, büyük bir ekonomik krizin yaşandığını ve Türkiye'nin tüketim fiyatlarındaki artışlarla dünyadan olumsuz yönde ayrıştığını dile getirdi. 'Çözüm bulunmazsa 10 yıl sonra çocuklarımız, ciddi bir su kıtlığı ile karşı karşıya kalacak' Tarımın, stratejik bir sektör olduğunun altını çizen İnce, "Memleketin gıdayla beslenmeyle ilgili ciddi problemleri var. 10 yıl içerisinde bir su problemimiz var. Eğer çözüm bulunmazsa 10 yıl sonra çocuklarımız, ciddi bir su kıtlığı ile karşı karşıya kalacak." diye konuştu. İnce, tarım konusunda Memleket Partisi'nin kapsamlı bir rapor düzenlediğini, 19 siyasi partiye gönderilen bu raporun birçok siyasi partiye randevu alınarak anlatıldığını, ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in partisine randevu vermediği söyledi. 'Biz, Memleket Partisi'nin iktidarında, 45 gün içerisinde cemevlerini ibadethane olarak tanıyacağız' Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın mültecilerle ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) verdiği kanun teklifini desteklediğini, ancak cemevleri ile ilgili sözlerine katılmadığını vurgulayan İnce, "Biz, Memleket Partisi'nin iktidarında, 45 gün içerisinde cemevlerini ibadethane olarak tanıyacağız. Bir yerin ibadethane olup olmamasına devlet karar veremez. O inanç grubu karar verir" değerlendirmesini yaptı. 'Esad ile masaya oturacağız, Şam’a büyükelçi atayacağız' Hükümetin sığınmacı ve vatandaşlık politikasını eleştiren İnce, iktidara gelmeleri durumunda Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile masaya oturacaklarını ve sığınmacıları göndereceklerini söyledi: "Cümle alem duysun, Memleket Partisi iktidarında sığınmacıları göndereceğiz. Esad ile masaya oturacağız, Şam’a büyükelçi atayacağız, sığınmacıları göndereceğiz. Memleketin hali içler acısı. 400 bin doları bastığın zaman vatandaş oluyorsun. 8 çocuk, karı koca 10 kişi. Bas 400 bin doları, 40 bin dolara vatandaş ol. Dünyada böyle bir vatandaş olma şekli yok.” 'CHP diyor ki 'imzalayacağız.' Temel Karamollaoğlu diyor ki 'İyi ki çıktık.' Peki ne olacak?' İnce, 6'lı masayı oluşturan siyasi partilerin birçok temel konuda anlaşmazlık içinde olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "İstanbul Sözleşmesi ne olacak? CHP diyor ki 'imzalayacağız.' Temel Karamollaoğlu diyor ki 'İyi ki çıktık.' Peki ne olacak? Ali Babacan dedi ki, 'Ergenekon'u yeniden açacağız.' Onu der demez sabahleyin Kılıçdaroğlu, rahmetli Ali Tatar'ın eşini ziyarete gitti. Şimdi Ergenekon yeniden açılacak mı? Kılıçdaroğlu ziyaretlere devam mı edecek? 'Kamulaştıracağız' dedi birisi, öbürü dedi ki 'öyle kolay değil.' Kamulaştıracaklar mı, kamulaştırmayacaklar mı? Mülteciler, biri 'göndereceğiz' diyor. Öbürü 'o kadar kolay değil' diyor. Mesela bir başka konu. Eğitimi ne yapacaklar? Tarikatlara bırakacaklar mı? Laik ve bilimsel eğitime devam mı edecekler? Kafaları karışık ne yapacaklarını bilmiyorlar. Türkiye'de kafası en net parti Memleket Partisi'dir. Mesela, Libya Tezkeresinde CHP 'hayır' verdi. İYİ Parti 'evet' verdi. Seneye yine var Libya Tezkeresi. Biri 'evet', biri 'hayır' verirse hükümet o gün düşer." İnce, Memleket Partisi'nin eğitim konusunu, tarikat ve cemaatlere asla bırakmayacağını, Libya Tezkeresine "evet" diyerek mavi vatanı savunacağını, Azerbaycan'a yapılan yardımları destekleyeceğini ve terörün her türlüsünü kınadığını vurguladı. 825 delegenin oy kullanacağı ve bir gün sürecek kurultayda, PM ve GDK üyelerinin seçimi yapılacak.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, iki günlük programı için Bursa'ya geldi. Karamollaoğlu, Bursa Sivaslılar Kültür ve Dayanışma Derneği'ni ziyaret etti. '6'LI MASANIN ESKİSİ GİBİ ÖNEMİ KALMADI' Dernek üyelerinden birinin 'Koalisyon olarak mı gireceksiniz' sorusuna cevap veren Temel Karamollaoğlu, "Koalisyon diye bir şey yok artık aslında. Yani 6'lı masa benim kanaatim devam eder. Ama 6'lı masanın eskiden olduğu gibi büyük bir önemi kalmadı. Seçim kanununda değişiklik yapılınca yani beraber olmanın getirdiği ekstradan bir avantaj vardı, o kalktı." diye konuştu.
Saadet Partisi'nin (SP) ev sahipliğinde ilk turun son toplantısına hazırlanan 6'lı masadan bu kez adaya ilişkin 'eşkâl' bekleniyor. Liderlerin geçmiş süreçte olası adaya ilişkin ferdi olarak dile getirdiği kriterlerin bu kez toplantı sonrasında yayınlanan ortak metne girebileceği ileri sürülüyor. SON BULUŞMA SAADET'TE CHP'nin öncülüğünü yaptığı ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş hedefiyle bir masa etrafında toplanan 6 lider, ilk tur aylık buluşmalarının sonuncusunu bu pazar Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun ev sahipliğinde gerçekleştirecek. Toplantıda oluşturulan teknik komisyonların çalışmalarına ilişkin raporlar gözden geçirilecek. ORTADA HENÜZ ADAY YOK Kamuoyunda, 6'lı masaya yönelik hedeflenen sistemden ziyade tek bir adayda uzlaşma sağlanıp sağlanamayacağı ve bu adayın kim olacağı merakı ağır basıyor. Yeni Şafak'ın haberine göre, Söz konusu merakın giderilmesinde masayı oluşturan partilerin koridorlarında önümüzdeki aylar işaret edilirken, sürpriz bir iddia da konuşuluyor. Buna göre hafta sonu yapılacak zirve sonrasında mutat olarak paylaşılan metinde gelecekte izlenecek yol haritasının yanı sıra olası adayın eşkâline yer verilebileceği ifade ediliyor. Böyle bir durumda olası adayda bulunacak özellikler ve kriterler ilk kez ortaklar tarafından vurgulanmış olacak.
Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda henüz uzlaşıya varamayan 6'lı masada, sığınmacılar konusunda da çatlak var. 6'lı masanın bugüne kadar 3 kez toplanan Göç Komisyonu'nun İP ve DP'li üyeleri sığınmacıların hemen ülkelerine gönderilmesini savunuyor. Saadet, DEVA ve Gelecek ise bunun zamana yayılmasından yana. CHP yöntem konusunda kararsız. Cumhurbaşkanı adayını henüz belirleyemeyen 6'lı masa ortakları, göç konusunda ayrıştı. Güçlendirmiş parlamenter sistem için yola çıkan CHP, İP, SP, DP, Gelecek ve Deva, sorun gördükleri konuların çözümü için komisyonlar da kurdu. Yeni Şafak'ın haberine göre, Bugüne kadar 3 defa toplanan göç komisyonunda sığınmacıların dönüşü konusunda 6 partinin hemfikir olduğu dikkat çekilse de bunun şekil ve yöntemi konusunda detaylarda kriz yaşandığı öğrenildi. Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönmesi konusunda DP ve İP hemen gitmelerini istiyor. SP, DEVA ve Gelecek Partilerinin ise bu konunun zamana yayılarak çözülmesinden yana olduğu ileri sürülüyor. Bu partilerin gönüllü ya da isteğe bağlı dönüş mekanizmasına sıcak baktıkları kaydediliyor. Masanın büyük ortağı ve kamuoyuna yaptığı açıklamalarla Suriyelileri her fırsatta göndereceğini açıklayan CHP'nin ise komisyonda yöntem konusunda kararsız kaldığı bildirildi.
